Çalışma hayatımızdaki yoğunluk ve günlük yaşamımızdaki karmaşa tüm yıl boyunca birikerek, omuzlarımızda ağır bir yük haline geliyor. Yaz ayları yaklaşmasıyla bu yükü omuzlarımızdan atma fırsatının yaklaştığını hissederek hemen tatil programları yapmaya başlıyoruz. Ama tatil programı da kendi içerisine bazı sorumlulukları getiriyor. Tatilin, çocuklarımız için olabildiğince keyifli ve sorunsuz geçmesi için dikkat etmemiz gereken konular ve almamız gereken birtakım önlemler var. Ben de tatile gitmeden önce edinmemiz gereken bilgilerin üzerinde durarak, güzel bir tatil geçirmenize yardımcı olmak istedim. Umarım hepinize faydası dokunur.
GÜNEŞ:
Hepimizin güneş ışığına ihtiyacı vardır. Çünkü güneş, sağlıklı kemiklere sahip olmamızı sağlayan kalsiyumun absorbe edilmesine yardımcı olan D vitamininin kaynağıdır. Fakat bir çoğumuz D vitamini ihtiyacımızı karşılayabileceğimizden daha uzun süre güneşte kalırız. Korunmasız bir şekilde tekrar tekrar güneş ışığına maruz kalma deri hasarı, göz hasarı, bağışıklık sistemi baskılanması ve deri kanserine yol açabilir.
Çocukların hayatları neredeyse 18 yaşına kadar güneşe maruz kalarak geçiyor. Parklar, bahçeler, arkadaşlarla oyun, bisiklete binme, deniz, havuz ve sayabileceğimiz daha birçok aktivite güneş ışığına maruz kalarak gerçekleştiriliyor. Bu nedenle anne ve babaların çocuklarına, güneşin altında güvenli bir şekilde eğlencenin keyfinin nasıl çıkartılacağını öğretmeleri çok önemlidir. Alınan doğru önlemlerle, çocuklarınızın yukarıda saydığımız rahatsızlıklara yakalanmadan keyifli zamanlar geçirmelerini ve sağlıklı bir şekilde büyümelerini sağlayabilirsiniz.
Güneşe Maruz Kalma
Güneş yeryüzüne ışık yayar ve bu ışığın büyük bir kısmını ultraviyole (UV) ışınları oluşturur. Bu ışınlar cildimize ulaştığında bronzlaşma, yanma ve birçok farklı cilt rahatsızlıklarına yol açar. Güneş ışınları UVA, UVB ve UVC olmak üzere üç çeşit ultarviyole ışınını içerir:
1- UVA ışınları, cilt yaşlanması ve kırışmasından, melanom adı verilen cilt kanserine kadar birçok hastalığa sebep olmaktadır. Bu ışınlar atmosferdeki ozon tabakasından rahatlıkla geçerek bizlere ulaşır ve güneş yanıklarının büyük çoğunluğuna bu ışınlar sebebiyet verir. Solaryum cihazları UVA ışını yanı sıra UVB ışınlarını da kullanırlar. Güneşe çıkmadan önce solaryumda bronzlaşmanın güneş ışınlarının zararlı etkilerini azaltacağı varsayımları çok yanlıştır. Solaryum da güneş ışığı kadar tehlikelidir ve bronzlaştıktan sonra güneşe çıkmak, sadece güneş yanığının sebebiyet verdiği acıma hissini ortadan kaldırabilir. Fakat cilde verdiği zarar daha fazladır.
2- UVB ışınları güneş yanıklarına sebep olmaları dışında, katarakt ve immün sistem rahatsızlıklarına da sebep olabilir. Daha da tehlikelisi cilt kanseri oluşumu tetikler. Cilt kanserlerinin en tehlikeli türü olan melanom olşumunun, UVB ışınlarının 20 yaşından önce olşturduğu güneş yanıklarıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir. UVB ışınları ozon tabakası tarafından emilse de, ciddi zararlara yol açabilecek kadarı yeryüzüne ulaşır.
3- UVC ışınları en tehlikeli ultraviyole ışınlarıdır. Neyse ki, tamamı ozon tabakası tarafından emilerek, ışınların yeryüzüne ulaşması engellenir.
Ailenizi UVA ve UVB ışınlarının yol açtığı cilt rahatsızlıklarından koruyabilmeniz için bilmeniz gerekenler:
Melanin: Vücudun İlk Savunma Hattı
UV ışınları deride yer alan melanin pigmentleri ile reaksiyona girer. Güneş ışınlarına karşı vücudun ilk savunma hattı olan melanin pigmentleri UV ışınlarını emerek, zararını en aza indirmeye çalışırlar. Farklı cilt renkleri, melanin pigmentlerinin deride bulunma miktarlarına göre farklılık gösterirler. Açık ten renkli kişilerde melanin pigmenti mikarı koyu renk tenlilere oranla daha azdır. İster açık tenli ister koyu tenli olsun, tüm çocukların mutlaka güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunması gerekir.
Ayrıca açık tenli olan çocuklarda çil olma olasılığı yüksektir. Çiller zararsız olmasına rağmen güneş ışınları renklerinin koyulaşmasına sebep olabilir.
Güneşe maruz kalındığında derideki melanin miktarı artar ve cilt bronzlaşır. Aslında sağlıklı görünen bu bronz ten güneş yanığının göstergesidir. Güneş ışınlarının yoğunluğu ve miktarı arttıkça oluşturacakları hasar da artar. Denizciler ve çiftçiler gibi işlerini direk güneş ışığına maruz kalarak yapmak zorunda olanlar daha büyük risk altındadır. Güneş yanığı, maruz kalınan UV ışınları derideki melanin pigmentlerinin absorbe edebileceğinden daha fazla olduğunda ortaya çıkar.
Korunmasız bir şekilde güneşe çıkmak bazı çocuklar için daha tehlikelidir. Bunlar:
* derilerinde benleri olanlar (ya da zamanla ebeveynlerinde ben oluşumu gözlenenler)
* çok açık tenli olanlar
* aile öyküsünde cilt kanseri veya melanom olanlar
Eğer çocuğunuz yukarıdakilerden en az birisine sahipse, güneş ışınlarına karşı korunmada ekstra özen göstermeniz gerekmektedir.
Ayrıca tüm güneş ışınlarındaki UV konsantrasyonu eşit değildir. UV ışınlarının yoğunluğu yılın hangi zamanının yaşandığına, enleme ve rakıma göre değişiklik gösterir. UV ışınlarının en yoğun olduğu dönem yaz aylarıdır. Bu dönemde tatil için yurt dışına seyahat edecekseniz, mutlaka gideceğiniz yerin sıcaklık, yükseklik vs özeliklerini araştırmalısınız. Örneğin, eğer tatilinizi yüksekliğin fazla, güneş ışınlarının çok güçlü olduğu ekvator yakınlarında bir bölgede yapacaksanız direk güneş ışınlarından korunmak için çeşitli önlemler almalısınız. Fakat kış güneşi de sizleri yanıltmasın. Eğer kış aylarında bir kayak tatili planlıyorsanız da aynı şey geçerli. Çünkü karın yansıttığı güneş ışınları da en az direk gelen güneş ışınları kadar tehlikeli olabilir.
Alınan doğru önlemlerle çocuklarınızın güvenli bir şekilde güneşin tadını çıkartmasını sağlayabilirsiniz. Bunun için aşağıdaki tavsiyeleri göz önünde bulundurmanızın faydalı olacağını düşünüyorum.
Güçlü Gün Işığından Uzak Durun!
Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde güneşe çıkmaktan kaçının. Mutlaka gölgede kalmaya çalışın. Özellikle sabah 10’dan akşam 16’ya kadar olan saatlerde güneşe çıkmak çok tehlikelidir. Çocuklarınız bu saatlerde gölgede oynayacaklarsa bile güneş kremi sürmeyi ihmal etmeyin. Çoğu zaman güneş yanıkları plaj ya da havuz kenarından ziyade, günlük aktiviteler esnasında ortaya çıkar.
Serin ve bulutlu günlerde bulutların arasından geçerek kum, su ve betondan yansır. Bu yüzeylerden yansıyan fark edemediğimiz güneş ışınları da ciddi güneş yanıklarına sebep olur. Bulutlar veya hava kirliliği UV ışınlarının yeryüzüne ulaşmasını engellemez. Hatta serin günlerde rüzgar cildimizi serin tuttuğu için güneş yanığı oluşumunu fark edemememiz çok daha tehlikelidir.
Çocuklarınızı solaryumdan kesinlikle uzak tutmalısınız. Hem UVA hem de UVA-UVB solaryumları güneş yanıklarına sebep olur ve yapılan çalışmalar 35 yaşın altında solaryuma giren kişilerde melanom riskinin arttığını göstermiştir.
Doğru Kıyafet Seçimi
Aslında kendinizi ve ailenizi güneşin zararları ışınlarından korumanın en kolay yolu doğru kıyafet seçimidir. Tercih ettiğiniz giysinin sizi güneşten koruyup korumayacağını anlamanın çok basit bir yolu var. Elinizi kıyafetinizin içine koyduğunuzda dışarıdan görmemeniz gerekiyor.
Yeni doğan bebeklerin derileri çok incedir ve melanin pigmenti daha az gelişmiştir. Bu yüzden, güneş yanığı bebeklerde, büyük çocuklara oranla daha çabuk oluşur. 6 aylıktan küçük bebeklerde kesinlikle güneş kremi kullanılmamalıdır. Bu yüzden bebekler mümkün olduğunca güneşten uzak tutulmalıdır. Eğer güneşe çıkma zorunluluğu varsa bebeklere mutlaka tulum tarzında bir kıyafet ve geniş kenarlıklı şapka giydirilmelidir. Tulumu seçerken kalınlığına da dikkat edilmelidir. Bebeği güneş ışınlarının zararlı etkilerinden koruyalım derken, bu sefer de sıcaktan pişik olmasına sebep olabiliriz. Bebek arabasının gölgeliği mutlaka açık olmalı ve gerekiyorsa ekstra şemsiye kullanılmalıdır.
Tabii ki daha büyük çocuklarından güneşin zararlı ışınlarından korunması gerekiyor. Eğer bahçenizde çocuklarınızın oynayabileceği bir alan varsa, burada mutlaka geniş bir güneş şemsiyesi veya portatif oyun çadırlarından bulundurmalısınız. Eğer hava çocukları rahatsız edecek kadar sıcak değilse uzun kollu ince bir gömlek ve ince bir pantolon giydirebilirsiniz. Plaj, havuz veya parka gitmeden önce, gideceğiniz yerde şemsiye veya üzeri kapalı oyun alanı olup olmadığını öğrenmelisiniz. Eğer yoksa güneş koruyucu şemsiyenizi mutlaka yanınızda götürmelisiniz.
Düzenli Güneş Kremi Kullanımı
Birçok güvenilir markanın çocuklar için kullanılabilecek çok çeşitli güneş kremleri bulunmaktadır. Hatta hassas ciltlere özel güneş kremleri de mevcuttur. Çocukları güneş kremi kullanımına teşvik etmek için meyve kokulu ve eğlenceli şişeleri olan çocuk güneş kremleri tercih edilebilir.
Güneş kremlerinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta UV ışınlarından koruma derecesidir. Güneş koruma derecesi, güneş kremi şişesinin üzerinde SPF (sun protection factor- güneş koruma faktörü) olarak yer alır.
6 ay ve üzeri çocuklarınızda 30 SPF ve üzeri bir güneş kremi seçin. UVA ve UVB ışınlarına karşı koruyan geniş spektrumlu bir krem tercih edin. Seçtiğiniz krem mineral koruyucu filtreli olup, deriden emilen zararlı kimyasal maddeleri içermemelidir. Olası deri alerjilerini önlemek için PABA (paraaminobenzoik asit) içermeyen güneş kremlerini tercih edin. Hassas ciltli çocuklar için kimyasal madde içermeyen bir krem seçmeye özen gösterin.
Güneş kreminin koruyuculuğundan emin olmak için şunlara dikkat edilmelidir:
* Güneş kremi çocuk güneşe çıkacağı zaman uygulanmalıdır.
* Güneş kremi çocuk güneşe çıkmadan yaklaşık 30 dakika önce uygulanmalıdır.
* Dudaklar, eller, kulaklar, ayaklar, omuzlar ve ense kesinlikle unutulmamalıdır.
* Güneş kremini yeterince uyguladığınızdan emin olun.
* Amerikan Dermatoloji Akademisi’nin tavsiyesine göre güneş kremini 2 saatte bir, ayrıca terleme ve yüzme sonrasında mutlaka yenileyin.
* Çocuklar denize veya havuza gireceklerse su geçirmeyen güneş koruyucular tercih edilebilir. Bunlar ciltte yaklaşık 80 dakika kalabilirler. Ama her durumda su geçirmez etiketinin olduğuna emin olun ve sudan her çıkışta yenileyin.
Her çocuğun ekstra güneş korumasına ihtiyacı olduğunu unutmayın. Çocuğun cilt tonu nasıl olursa olsun 30 SPF üzeri bir güneş kremi tercih edilmelidir. Koyu renk ciltlerde koruyucu melanin pigmenti daha fazla olmasına rağmen güneş ışınlarından çabuk etkilenir. Bronzlaşmanın da güneş yanığının belirtisi olduğunu unutmayın. Koyu renk tenli çocuklarda da acı verici güneş yanıkları gelişebilir.
Çocuklara Özel Koruyucu Güneş Gözlükleri
Güneş ışınları hem gözlere hem de cilde zarar verir. Direk güneş ışığına bir gün bile maruz kalma korneanın (gözün en dış zar tabakası) yanmasına sebep olabilir. Güneş ışığına sürekli maruz kalma ise ilerleyen yaşlarda katarakta sebep olur. Gözleri korumanın en iyi yolu güneş gözlüğü kullanmaktır.
Tüm güneş gözlükleri güneş ışınlarının zararlarına karşı tam koruma sağlamaz. UV filtresi içermeyen koyu renk plastik veya camdan yapılan güneş gözlüklerinin hiçbir koruyucu etkisi yoktur. Aldığınız güneş gözlüğünde %100 UV koruması sağladığını gösteren etiket bulunmasına özen göstermelisiniz.
Ancak tüm çocuklar güneş gözlüğü kullanmaktan maalesef hoşlanmazlar. Onlara biraz zaman tanımalı ve aslında onların da stil sahibi olduklarını hissettirmelisiniz. Güneş gözlüğünün seçimini onlara bırakmalısınız. Birçok markanın çocuklar için özel olarak tasarlanmış rengarenk çerçeveli ve hatta en çok sevilen çizgi film karakterlerinin yer aldığı eğlenceli güneş gözlüğü koleksiyonları hazırlanmış durumda. Bunlardan birisini seçmesine izin verirseniz mutlaka severek kullanacaktır. Unutmayın ki çocuklara da yetişkinle gibi olmak ister. Eğer siz düzenli olarak güneş gözlüğü kullanırsanız o da sizi taklit ederek gözlüğünü takmak isteyecektir. Çocuğunuza ne kadar erken güneş gözlüğü kullandırmaya başlarsanız alışması o kadar kolay olacaktır.
İlaç Kullanımına Dikkat!
Bazı ilaçlar cildin UV ışınlarına karşı duyarlılığını arttırmaktadır. Bu ilaçların kullanıldığı durumlarda çocuklarda birkaç dakika içerisinde bile güneş yanığı gelişebilir. Tabii ki açık tenli çocuklar bu durumda daha da savunmasızdır. Özellikle antibiyotik veya akne tedavisi alan çocuklar ve reçetesiz ilaç kullanan çocuklar güneşe çıkarılmadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır. Bu gibi durumlarda mutlaka ekstra önlemler alınmalıdır. Ancak en güvenlisi 10-16 saatlerinde güneşe kesinlikle çıkmamaktır.
Eğer Çocuklarınız Güneş Yanığı Olursa
Güneş yanığı plajda veya parkta geçirilen uzun güzel bir günün sonunda birden kendini gösterebilir. Gün boyunca çocukta hiçbir farklılık gözlemlemezsiniz. Ancak akşam saatler ilerledikçe kendisini göstermeye başlar. Hatta çocuklara kendilerini hasta hissettirecek derecede yanma hissi, ağrı ve kaşıntı ortaya çıkabilir.
Güneş yanığı olan çocuklarda semptomlar genelde birkaç saat sonra ortaya çıkmaya başlar. Ağrı ve yanma hissinin dışında bazı çocuklarda titreme görülebilir. Güneş yanığı cildi kuruttuğu için deride gerginlik ve kaşıntı ortaya çıkabilir. Yanık olan bölgeler yaklaşık bir hafta kadar sonra kabuk tutmaya başlar. Kabuğun altında kalan deri enfeksiyona karşı savunmasız olduğu için kabuklar kesinlikle soyulmamalıdır.
Eğer çocuğunuz güneş yanığı olduysa aşağıdaki bilgiler sizlere yardımcı olabilir:
* Çocuğunuzu hemen duşa sokun. Suyun ılık-soğuk arası bir ısıda olmasına özen gösterin. Ya da ağrı ve yanmayı azaltmak için cilde soğuk suyla ıslattığınız bezle kompres yapın.
* Güneş yanığı olan yerlerdeki gerginliği azaltmak için saf aloe vera kremi kullanılabilir.
* Ağrı ve kaşıntıyı azaltmak için çocuklarınızı ibuprofen içeren bir anti-inflamatuar ya da asetaminofen içeren parasetamol bir ilaç verebilirsiniz. Ancak çocuklarda ve ergenlerde asprin kullanmaktan kaçının. Difenhidramin içeren ilaçlar da kaşıntının ve şişmenin azalmasına yardımcı olabilir.
* Cildin kaybettiği suyu geri kazanması ve kaşıntının giderilmesi için topikal nemlendirici uygulayın. Ciddi güneş yanığı olan alanlarda ağrıyı kesmek ve iyileşme sürecini hızlandırmak için Bepanthene ve Anestol karıştırılarak ince bir tabaka halinde uygulanabilir. Benzokain içeren ilk yardım ürünlerini kullanmaktan kaçının. Bunlar ciltte tahrişe ve alerjiye sebep olabilir.
* Güneş yanığından dolayı su kabarcıkları ortaya çıktıysa, çocuğunuzu mutlaka doktoruna götürün. Bu sırada çocuğun su kabarcıklarını ellememesi ve patlatmaması çok önemlidir. Güneş yanıkları çok kolay enfeksiyon kapabilir ve iyileştikten sonra yara izi bırakabilir. Güneş yanıkları iyileşene kadar çocuğun mutlaka gölgede kalması gerekmektedir. Aksi taktirde güneş yanığının şiddeti artar ve şiddetli ağrılara sebep olur.
Kendinizi Güneşten Koruyun
Mutlaka en az 30 SPF bir güneş kremi kullanın. Güneş gözlüğünüzü ve şapkanızı almadan dışarı çıkmayın. Güneşte kaldığınız süreleri sınırlayın.
Unutmayın: Bunlar sadece güneş ışınlarından daha az zarar görmenizi değil; çocuklarınıza iyi birer rol model olmanızı sağlayacaktır.
BOĞULMA İÇİN GÜVENLİK ÖNLEMİ
Her yıl 14 yaşın altındaki çocuklarda ortalama 830 boğularak ölmekte, 3600 den fazla çocuk ise yaralanmakta ya da ölümle karşı karşıya kalmaktadır. Çocuklarda boğularak ölme oranı Mayıs ve Ağustos ayları arasında % 89 oranında artmaktadır. Eğer evinizde havuz varsa ya da havuz veya plaja gidecekseniz, çok sayıda güvenlik önlemi almanız gerekir.
* Havuzun etrafına bariyerler koyun. Evin havuza açılan kapılarında kilit ve alarm bulunmasına özen gösterin.
* Gözünüzü çocuğunuzun üzerinden ayırmayın. Yanında yüzmeyi iyi bilen arkadaşları olsa bile kesinlikle kontrolü elden bırakmamalısınız.
* Yüzdürme cihazları kullandırmayın. Kolluk ve simit gibi şişme yüzme yardımcıları, yüzme bilmeyen çocuklarda yanlış bir güven duygusu oluşturarak daha dikkatsiz davranmalarına sebep olmaktadır.
* CPR (Temel Yaşam Desteği) öğrenin. Belki hayatınız boyunca CPR kullanmayacaksınız. Fakat CPR bilerek acil bir durumda yaptığınız müdahale, yaşamla ölüm arasındaki fark anlamına gelebilir.
GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR
Bakteriler sıcak hava ve yüksek nem oranında daha hızlı üredikleri için, gıda kaynaklı hastalıklar yaz aylarında artış gösterir. Ayrıca yaz aylarında sıkça yapılan piknik ve mangal organizasyonlarındaki uygunsuz soğutma ve hijyen koşulları da hastalık riskini arttırır. Çocukların mideleri yetişkinlere oranla daha hassas olduğu için daha dikkatli davranmak gerekmektedir.
Gıda kaynaklı hastalıkları önlemek için:
Herhangi bir yiyeceği hazırlamadan veya servis etmeden önce ellerinizi mutlaka yıkayın. Çocuklarınızın ellerini yıkadığından emin olun ya da en azından yemekten hemen önce alkol bazlı el dezenfektanıyla ellerini temizleyin.
Çiğ et veya tavuğun, diğer yiyeceklere ve eşyalara temas etmemesine özen gösterin.
Etin veya tavuğun, zararlı bakteriler ortadan kalkacak kadar piştiğine emin olun. Buzdolabında saklanması gereken gıdaların dışarıda 2 saatten fazla kalmamasına dikkat edin.
DEHİDRASYONU (SU KAYBI) ÖNLEYİN
Çocuğunuz parkta veya plajda oyun oynarken sık sık su molası vermesini sağlamalısınız. Su molaları dehidrasyonu (su kaybı) önlemek için çok önemlidir. Molalar ortalama 15-20 dakikada bir olmalıdır ve asla ihmal edilmemelidir.